• 34 YILDIR DİRENİYORUZ

    Büyükçekmece Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü, 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında “Deprem ve Kentsel Dönüşüm” konulu bir panel düzenledi.

  • Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, İstanbul’un deprem haritasının 20 yıllık olduğunu ve yüksek yapılara ilişkin bir deprem yönetmeliğinin bulunmadığına dikkat çekerek; “İstanbul bu denli riskli bir durumdayken neden kentte nüfus artışını teşvik ediyorsunuz? Nüfus artışı demek riskin de artması demektir” dedi.

    Moderatörlüğünü Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erdal Şahan’ın yaptığı panelin konuşmacıları Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Savaş Karabulut, Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimci ve 24. Dönem CHP Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ve AKUT Onursal Başkanı Nasuh Mahruki oldu.

    “34 yıldan bu yana direniyorum”

    Panelin açılış konuşmasını yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Türkiye’nin en büyük probleminin günübirlik kararlar almaktan kaynaklandığını, 20 yıl sonrasının öngörülemediğini savundu. Başkan Akgün, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Neyi, nerde ve nasıl yapacağımızı önceden planlamamız gerekir. Ev mi yapıyoruz? Planı, projesi yoksa fenden ve bilimden uzaksa depremde de hiç istemediğiniz manzaralarla karşılaşırsınız. Planlı hayata geçemediğimiz içinde ne zaman deprem sözü geçse korku ve endişeyle kulak kabartıyoruz. Büyükçekmece’de 34 yıldan bu yana planlı yaşamak için direniyoruz. Önümüze getirilen her tülü betonlaşmayı, 40-50 katlı yüksek bina projelerini ve bu tip planlamayı reddettik. Reddetmeye de devam edeceğiz. Deprem doğal bir olay ve kaçınılmaz. Ancak depremsellik açısından risk arz eden ülkemizde hangi zemine hangi cins malzeme ile hangi binayı yapacağımızı planlamadan yapmaya devam edersek ölmeye de devam edeceğiz. Çünkü insanların içinde yaşadığı riskli binaları yenilemek yerine dere yataklarına 50-60 katlı bina yapmayı daha önemli gördük.”

    “Faylar kırılmayı bekliyor”

    Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Savaş Karabulut, İstanbul’da 30 yıl içerisinde 7 şiddetinde deprem olma ihtimalinin yüzde olduğunu hatırlatarak, İstanbul’un ve Büyükçekmece’nin zemin yapılanmasına yönelik yapılan araştırma sonuçlarını aktardı. Karabulut, “Etrafımız faylarla çevrili. Fay demek bizim tehlikede olduğumuz anlamına geliyor. Bu fayların bazıları kırılmayı bekliyor. Buna göre Büyükçekmece’de deprem tehdidi altında. Deprem riski var ama mühendislik olarak yapılabilecek şeylerde var. Geçmişteki depremlere de bakınca bir risk altındayız. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yüksek yapılara yönelik bir yönetmelik olmaması bizleri kaygılandırıyor” dedi.

     “Milyonlarca lira harcandı rafa kaldırıldı”

    İstanbul depremi için 4 tane resmi araştırma raporu hazırlandığını ancak bu raporların rafa kaldırıldığını belirten Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan; “Raporla yapılıyor ancak hayata geçirilmiyor, resmileşmiyor. 2005-2009 yılları arasında çok büyük paralar harcanarak, yüzlerce bilim insanının çalıştığı 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı yapıldı.

    İstanbul’un anayasası diye tanıtıp sonrasında da çöpe attılar. Şimdi ne odu? İstanbul dünyanın en büyük 15’inci kenti oldu ve daha da büyüyecek” ifadesini kullandı.

    “Yapı Denetim Kanunu yeniden ele alınmalı”

    Türkiye’de 20 kattan yüksek binaların deprem yönetmeliği olmadığını kaydeden Prof. Dr. Eyidoğan; “Deprem yönetmeliği olmadan bu yüksek binalar nasıl yapılıyor? Bunun sorumlusu kim? Yapı Denetim Şirketleri. Deprem yönetmeliği olmayan bir bina için yapı denetim şirketleri nasıl oluyor da böyle bir sorumluluğu üzerine alabiliyor? Yapı Denetim Kanunu’nda kara delikler var. Eksikliler çok ciddi boyutlarda. Bu kanunun bir an önce çıkması lazım. İstanbul Deprem Master Planı’na bakarsanız o planlarda da İstanbul’da deprem riskinin nasıl azaltılacağı konusunda her şey var. Kentsel dönüşümün nasıl yapılması konusu da alternatif seçenekli olarak var. 2003 yılında yaptırıldı ve maalesef bu da rafta duruyor. Bu raporun güncellenip tekrar işlevsellik kazandırılması gerekiyor” dedi.

    Deprem haritası 20 yıllık!

    Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, İstanbul’un Deprem Haritası’nın 20 yıllık olduğunu ve yüksek yapılara ilişkin bir deprem yönetmeliğinin bulunmadığına da dikkat çekerek; “İstanbul bu denli riskli bir durumdayken neden kentte nüfus artışını teşvik ediyorsunuz? Nüfus artışı demek riskin de artmasını demektir. Çünkü yatırım ve nüfus artışı sorunları da beraberinde getirir.  Bu da özellikle deprem bölgelerinde riskin büyümesi anlamına gelir” dedi.

    “Siyasi irade gereğini yapmıyor”

    AKUT Onursal Başkanı Nasuh Mahruki, depremin en keskin tehlike olduğuna ve kitlesel ölümlere yol açtığını ifade ederek şöyle konuştu:

    Kentsel Dönüşüm depreme hazırlık konusunda çok önemlidir. Riskli ve ekonomik ömrünü dolduran binalar bir an önce gelişen teknoloji ve bilimin ışığında, kent dokusunu bozmadan yenilenmeli. İstanbul’da 400’ün üzerinde deprem toplanma alanı belirlendi. Ancak bu alanların 4’de 3’ü imara açıldı. Buralara rezidans, AVM ve yüksek katlı yapılar inşa edildi. Toplanan deprem vergileri de amacı dışında kullanıldı. Bu gibi panellerde sadece bilim konuşmak istiyoruz ama siyasi irade üzerine düşeni yapmadığı sürece bu toplantıların hiçbir anlamı kalmıyor.”

     

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir