• DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE OBEZİTE

    Oluşturduğu riskler dolayısıyla yaşam standartını tamamen bozan aşırı şişmanlık yani ‘morbid obezite' ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle, uyguladıkları tüm diyetlere rağmen kilo vermeyi başaramayan morbid obezler için günümüzde cerrahi yöntemler artık hayat kurtaran yöntemler arasında yer alıyor.

  • İstanbul Bariatrics’ten Prof. Dr. Ahmet Türkçapar, morbid obezite hakkında bilgi vererek bu önemli sağlık sorununun tedavisinde uygulanan cerrahi yöntemleri anlattı:

    MORBİD OBEZİTE NEDİR?

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şişmanlığı vücut kütle indeksi (VKİ) diye bilinen basit bir hesaplamayla tanımlıyor ve sınıflara ayırıyor. Kilonuzu, boyunuzun metre cinsinden karesine böldüğünüz zaman ortaya vücut kütle indeksi çıkıyor. Diyelim ki kilonuz 100 ve boyunuz 180 cm. Bu durumda; VKİ=100 / 1.82 yani 100 / 3.24 işlemi yapılarak 30.8 sonucuna ulaşılıyor.  Dünya Sağlık Örgütü’ne göre VKİ’nin 20-25 arasında olması ‘normal’; 25-30 arasında olması ‘kilolu’; 30-35 arasında olması ‘tip I obez’ ya da ‘şişman’; 35-40 arasında olması ‘tip II obez’, 40’ın üstünde olması ise ‘tip III obez’ ya da ‘morbid obezite’ olarak tanımlanıyor. Çok nadiren de olsa VKİ’nin 50 hatta 60’dan yüksek olduğu ‘süper obezite’ durumları da gözlenebiliyor.

    DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE OBEZİTE

    Obezite özellikle ABD’de ülke sağlığını tehdit eden bir salgın durumunda. Amerika nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u obez, yüzde 5’i ise morbid obez. Amerika’da 10 milyon morbid obezite ameliyatı adayı var ve yılda yaklaşık 300 bin kişi morbid obeziteye bağlı nedenlerle ölüyor. Bu rakam sigaraya bağlı ölümlerin sıklığını zorlayıcı düzeyde. Obezite konusunda durum ülkemiz açısından da hiç içaçıcı değil çünkü araştırmalar obezite konusunda batı toplumlarına adım adım yaklaşmakta olduğumuzu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çok ciddi uğraşları var.

    NE GİBİ RİSKLERİ VAR?

    Yaşamın kısalması, sosyal hayatın bozulması, yaşam kalitesinin düşmesi, ruhsal sorunlar, şeker hastalığı, hipertansiyon, damar sentliği, kalp krizi, felç, diz problemleri, ürolojik problemler, solunum sıkıntıları, uyku apnesi, depresyon, sosyal izolasyon, meme kanseri, kolon kanseri, safra kesesi taşları, azalan doğurganlık, katarakt, idrar tutma güçlüğü, bel problemleri, diğer ortopedik problemler, varis, fıtık problemi…

    DİYET Mİ, AMELİYAT MI?

    Morbid obezitede, diyet, egzersiz ve agresif psikolojik desteğe karşın bu kişilerin yüzde 95’inin kalıcı olarak zayıflayamadıklarını görüyoruz. Bu hastalığı başarılı olarak tedavi eden mucizevi ilaç maalesef henüz keşfedilmedi. Obezitede diğer yöntemler yeterince denenmiş olmasına rağmen başarılı olunamamışsa, günümüzdeki en etkin ve kalıcı kilo kaybını sağlayan tek yöntem morbid obezite cerrahisi yani ‘bariatrik cerrahi’ olarak görünüyor.

    BARİATRİK CERRAHİ

    Mide by-pass yöntemi, kilo kaybının devamlılığı açısından etkin, güvenli ve riski makul sınırlarda olan bir yöntem. Tüp mide ise midenin büyük bir bölümünü kesip çıkarmaya dayalı, gıda alınımını kısıtlayıcı bir girişim ve 90 dakikada yapılabiliyor.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir