• YA YIKACAĞIZ YADA…

    Büyükçekmece Belediyesi, Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamına tabi tutulan 9 riskli binanın yıkımını daha gerçekleştirdi.

  • Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün; “Ya bir an önce riskli binaları yıkacağız yada yüzbinlerce mezar yeri kazacağız” uyarısında bulundu.

    Büyükçekmece Belediyesi, Dizdariye Mahallesi, D 100 Karayolu üzerindeki ve 19 Mayıs Mahallesi, Bahçe 2 sokakta bulunan toplam 9 riskli binayı daha belediye, vatandaş, müteahhit işbirliğiyle yıkıldı.

    Büyükçekmece’de binden fazla riskli bina yıkıldı

    Üç ayrı noktada eş zamanlı olarak yapılan yıkım çalışmalarını yerinde inceleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün; 2012 yılında çıkan 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Yapıların Dönüştürülmesi” yasası kapsamında bugüne kadar binin üzerindeki riskli binayı yıktıklarını belirterek; “Büyükçekmece’de kentsel dönüşüm tüm hızıyla devam ediyor. Şu ana kadar 6306 sayılı kanun çerçevesinde bakanlıktan 500 binanın raporları onaylatıldı ve bu binalar yıkıldı. Ayrıca belediye, vatandaş müteahhit işbirliğiyle 500’den fazla binayı da bu şekilde yıktık. Riskli olan yaklaşık 500 kadar binamız daha var. Onlardan 9 tanesini de bugün yıkmaya başladık. Önümüzdeki günlerde de bu yıkımlar devam edecek” dedi.

    “Devletin öncelikli işi riskli binalar olmalıdır”

    İstanbul’da onbinlerce riskli bina bulunduğunu hatırlatan Başkan Akgün, şu uyarıyı yaptı: “40 yıllık belediyeci olarak, şehircilik doktoru olarak şunu net olarak söylemek istiyorum. İstanbul’un en önemli sorunu depremdir. Deprem geliyor, kapımızda. Riskli binaları yıkarak bunların yerine doğru ve emniyetli yeni binaları bir an önce yapmazsak olası bir depremde yüzbinlerce insanımız kaybedeceğiz. Ya bir an önce bu riskli binaları yıkacağız yada yüzbinlerce mezar yeri kazacağız. Belediyeler ellerini taşın altına sokmak zorundadır. Sadece bakanlığa bırakmakla olmaz. Örneğin biz Büyükçekmece’de 500 blok binayı belediye, vatandaş ve müteahhit işbirliğiyle yıktık. Vatandaşlara binalarının riskli olduğuna ve bir an önce yıkılması gerektiğini anlattık. Vatandaşı teşvik amaçlı imarda taviz verdik, yıkımını yaptık, hafriyatını kaldırdık. Bunların hepsi maliyet ve belediye olarak biz karşılıyoruz. Belediyeler yeterince taviz vermediği sürece vatandaşın tek başına bu işin altından kalkması çok uzun zaman alacaktır. Bu da olası bir depremde çok büyük can kaybı demektir. İstanbul’daki riskli binaların bir an önce yıkılması ve depreme hazır hale getirilmesi şu an da Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve belediyelerin öncelikli işidir.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir